11 Ekim 2013 Cuma

“Hakikat” Neydi?





Belki ezelden böyleydi. Yeni fark ettim.

Belki hiç "hakiki" olmadı, insanlar, olaylar, ölenler, kalanlar...

Yine de ayakta kalan gerçeğe en yakını temsil ediyordu ve "temsil" ettiği andan itibaren hakikatten uzaklaşıyordu.

"Bayraklı bir adam Ankara Kızılay'da polis üniformalı biri tarafından 4-5 metre mesafeden hedef gözeterek vuruldu."

İzlediniz mi?

İzledim. Gördüm.

Gerçek mi? 

Gözün gördüğünden akıl neyi saklamaktadır, saklamak istemektedir.

"Hakiki" olanın derinliği gereksiz bilgiyle çevrelendikçe gördüklerimizden uzaklaşıyoruz, bilgi alanımız genişliyor, seyrekleşiyor, dağılıyor. Gözümüzün saf bilgisinden, katiliğinden uzaklaşıyoruz. 

"Mavi üniformalı biri elinde bayrak olan birini silahını çekip vurdu."

Bunu ispata gerek bırakacak bir soru işaretine dönüştürmek ne demek?

“Sanat” olabilir mi?

“Hakiki” olanla oynayarak bürokrasi sanat mı yapmaktadır? Ne sanatıdır bu?

Ağabeylerim ablalarım, gün geçtikçe neleri kaybettiğimiz üzerine sayfalar dolusu derin analizler yapıldı, yapılıyor, yapılacak...

O sulara girmek haddim değil elimden de gelmez. 

Lakin bildiğim şudur "hakikat" gün aşırı gözümüzün önünden çalınıyor. 

Burada derin komplo teorilerine falan girecek değilim zaten ihtiyaç yok. 

Gördüğümüzden şüphe eder hale geliyor, getiriliyoruz. Net.

Bunu edebiyatın incelikli bağlacı ile yapmak huy olmuş, gelenek olmuş, sürüp gidiyor.

Herşeyin başı "ama" bağlacı.

Vuruldu "ama" teröristti.

Vuruldu "ama" gitmeseydi

Vuruldu "ama" ...


“Vuruldu.” 


Önüne arkasına herhangi bir bağlaç getirmeden bu “hakikat”i söyleyemediğimiz, yalın bırakamadığımız ve tekrarlayamadığımız sürece gerçeklik algımızda delikler oluşturmak mümkün oluyor.


Hakikat belki ekonominin anlatıldığı raporlarda, sunumlarda, briefinglerde virgülü bir sağa bir sola kaydırarak oynayabileceğiniz birşey olabilir. 

"Cari açık var "ama" Gayri safi milli hasıla..." 

cümleleriyle ekonomik "Hakikat"leri Einstein'ı utandıracak şekilde görecelilik sularına salabilirsiniz.

Lakin insan hayatı "görecelilik" kaldırır mı?

Ölüm "ama" barındırır mı?

"Bayraklı bir adam Ankara Kızılay'da polis üniformalı biri tarafından 4-5 metre mesafeden hedef gözeterek vuruldu." 

Umut Ali



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder